Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi tarafından hazırlanan "5 Soru-5 Cevap Bilim Söyleşileri" programının ikincisi "Çölyakla Yaşam: Sağlıktan Ekonomiye Bir Toplumsal Farkındalık Meselesi" alt başlığıyla gerçekleştirildi.
Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) karar ve teşvikleri doğrultusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in girişimleriyle kurulan BEUN Bilim İletişimi Ofisi tarafından hazırlanan "5 Soru-5 Cevap Bilim Söyleşileri" başlıklı programının ikincisi gerçekleştirildi.
BEUN bünyesinde faaliyet gösteren Karaelmas Üniversitesi Vakfı’na ait Cafe Akademi’de gerçekleştirilen programın moderatörlüğünü BEUN Kurumsal İletişim Koordinatör Yardımcısı ve BEUN Bilim İletişimi Ofisi Sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Cem Evrim Aslan yaparken, programın konukları; BEUN Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri) Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gonca Handan Üstündağ, Çölyak Vakfı Başkanı Doç. Dr. Elif Bal Beşikçi, BEUN İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Avcı, BEUN Hastanesinden Uzman Diyetisyen Funda Kasapoğlu ve Zonguldak Kantin İşletmeleri Esnaf Derneği Başkanı Süleyman Erbay oldu. Programa izleyici olarak çok sayıda akademisyen, farklı bölüm ve sınıflardan öğrenciler, toplumun farklı kesimlerinden vatandaşlar da katılım sağlarken Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun eşi Güney Hacıbektaşoğlu, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in eşi Seran Özölçer, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın eşi Hande Çağlayan Hanımfendi ve Zonguldak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü eşi Merve Köse de programa katılarak il çapında bir farkındalık oluşturulması adına destek gösterdiler.
"Çölyakla Yaşam: Sağlıktan Ekonomiye Bir Toplumsal Farkındalık Meselesi" alt başlığıyla gerçekleştirilen "5 Soru-5 Cevap Bilim Söyleşileri" programında, birey ve toplum sağlığı açısından büyük önem arz eden çölyak hastalığı ile glütensiz beslenme konuları masaya yatırıldı. Bazı bireylerde glüten tüketimine yönelik intolerans gelişimi sonucu bağırsağın yapısının bozulması ve neticesinde besinlerin emiliminin zorlaşmasıyla ortaya çıkan çölyak hastalığının odağa alındığı programda; çölyak hastalığının tanı ve tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktalar, izlenmesi gereken beslenme programı, çölyak hastalığının bireysel, toplumsal ve kamusal açıdan oluşturduğu maliyetin giderilmesi hususunda atılabilecek adımlar ile kamu-toplum iş birliğinde kreşlerden başlayarak tüm eğitim sisteminde ve kamu kurum-kuruluşlarında yapılabilecekler geniş bir boyutla tartışıldı.
Çölyak hastalığının erken teşhisinin arz ettiği önemi ve hastalığın çeşitli belirtilerini ele alan konuşmasında Prof. Dr. Gonca Handan Üstündağ, hastalığın belirtileri ile seyri hususunda katılımcılarla önemli bilgiler paylaşarak çölyak hastalığının yerleşik algılarda bireysel bir beslenme tutumu olarak ele alınmasındaki hataları irdeledi. Bilhassa küçük çocuklarda gelişimi engelleyici sonuçlara sebep olabilecek çölyak hastalığının ileri yaş seviyelerinde dahi gerekli testlerin yapılmaması nedeniyle fark edilmeden bireyin yaşam kalitesini zorlaştırarak semptomlarını gösterebildiğini aktaran Prof. Dr. Üstündağ, hastalıkla mücadelede toplumsal farkındalık oluşturmanın önem taşıdığını belirtti.
BEUN Hastanesinden Uzman Diyetisyen Funda Kasapoğlu, çölyak hastalığına zemin hazırlayan glütenli besinleri sıralayarak hastalığın beslenme pratikleriyle olan ilişkisine dikkat çekti. Çölyak hastalarının ömür boyu dikkatli bir şekilde glütensiz ürünler ile oluşturulmuş bir besin düzenine sahip olmaları gerektiğini aktaran Uzm. Dyt. Kasapoğlu, sadece glütensiz ürünleri tüketerek beslenmeyle hastalığın etkilerinin azaltılamadığını, aynı zamanda standart kalitede üretilen, çapraz bulaş riskinin olmadığı ve herkes açısından erişilebilir olacak ürünler ile bireylerin beslenebilmeleri için de gerekli adımların atılması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle çölyak hastası çocukların beslenme programlarına uymakta zorluk yaşadıklarını belirten Uzm. Dyt. Kasapoğlu, her yerde ve aynı kalite standardına erişilebilir ürünlerle bu sorunun çözülmesinde büyük aşama kat edilebileceğini ifade etti.
Çölyak Vakfı Başkanı Doç. Dr. Elif Bal Beşikçi, bireysel ve toplumsal açıdan çölyak hastalığı konusunda yaşanan zorlukları ve aşılması gereken mevcut sorunları örnekler üzerinden ele aldığı konuşmasında, Çölyak Vakfı olarak gerçekleştirdikleri projeleri katılımcılarla paylaştı. Çölyak hastalığında erken teşhisin önemine ve bireyin toplumsal yaşam içinde sağlıklı, kaliteli bir şekilde hayatını sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu ürünlerin temini konusunda çalışmalar gerçekleştirdiklerini aktaran Doç. Dr. Bal Beşikçi, Türkiye’de çölyak hastası bireylere yönelik ürün yelpazesi ve erişilebilirliğin sağlanması hususunda toplumsal farkındalık oluşturmanın en mühim adım olduğunu vurguladı. Özellikle yakın zamanda gerçekleştirdikleri çeşitli çalışmalardan hareketle Türkiye’de çölyaklı hastalara yönelik gıda ürünlerinin ve çölyak hastalarına uygun yemek servisinin gerçekleştirilebileceği restoranların yayılımı hususunda çaba gösterdiklerini aktaran Doç. Dr. Bal Beşikçi, BEUN Bilim İletişimi Ofisi tarafından gerçekleştirilen programın bu konuda bir farkındalık oluşturacağına inandığını sözlerine ekledi.
Çölyak hastalığının ve bunun gerektirdiği beslenme düzeninin bireysel ve toplumsal açıdan gerektirdiği malî gereksinimleri değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Avcı, Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında çölyaklı ürünlerin erişimi ve fiyatlandırması hususunda benzer bir konumda olduğunu ancak maliyetlerin düşürülmesi için devletin sübvansiyon ve çeşitli vergi kolaylıkları sağlaması gerektiğini aktardı. Doç. Dr. Avcı ayrıca çölyak hastası bireylerin tedavilerinin ve beslenme biçimlerinin uzun vadede kamu bütçesi açısından oluşturduğu tablonun aslında bu bireylere yönelik gerçekleştirilebilecek desteklemeler, vergi indirimleri ile kolaylıklar doğrultusunda sağlık alanında büyük bir tasarrufu beraberinde getirebileceğini ekledi. Mali tablonun yanında işin insani boyutuna da değinen Doç. Dr. Avcı, bütüncül bir perspektifle hastalığa odaklanmanın toplum sağlığı ve huzuru açısından getireceği olumlu sonuçları ele alarak çölyak hastası bireylerin yaşadığı zorlukların maddi açıdan kamu desteğiyle hafifletilmesi gerektiği konusunda tavsiyede bulundu.
Zonguldak Kantin İşletmeleri Esnaf Derneği Başkanı Süleyman Erbay ise bireysel tecrübelerinden yola çıkarak ilkokullardan başlayarak çeşitli yaş gruplarındaki çocukların özellikle okul kantinlerinde glütensiz ürünlere ulaşma hususunda yaşadıkları sıkıntıdan hareketle "Temiz Çevre, Sağlıklı Yaşam" adlı bir proje gerçekleştirdiklerini, farklı kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak olarak gerçekleştirdikleri bu proje kapsamında Zonguldak ve Türkiye çapındaki okul kantinlerinde çölyak hastası çocukların gözetilerek uygun bir mevzuat hazırlanması hususunda çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Okul kantinlerinde çölyak hastası çocukların ihtiyaç duydukları ürünlerin temin edilerek satışının gerçekleştirilmesinin büyük önem arz ettiğini sözlerine ekleyen Erbay, mevcut sorunların aşılmasında çeşitli kurumlar ile öğretmenler ve akademisyenlere büyük rol düştüğünü ifade etti.
Söyleşi kapsamında katılımcılardan gelen çok sayıda soruyu da yanıtlayan konuşmacılar, çölyak hastalığı konusunda gerçekleştirilmesi gereken eylemler, uygulanabilecek çözüm önerileri ve toplumsal farkındalık konusunda atılabilecek adımları da pekiştirici izahlarla paylaştılar. Soru ve cevap kısmının tamamlanmasının ardından ise Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun eşi Güney Hacıbektaşoğlu ve BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in eşi Seran Özölçer tarafından konuşmacılara teşekkür belgesi takdiminde bulunuldu.
BEUN Bilim İletişimi Ofisi tarafından ikincisi düzenlenen ve "Çölyakla Yaşam: Sağlıktan Ekonomiye Bir Toplumsal Farkındalık Meselesi" alt başlıklı 5 Soru-5 Cevap Bilim Söyleşisi programı, günün anısına binaen çekilen fotoğraf ile sona erdi.