Antalya’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Yüksek Mahkemeler Konferansı’nda "Antalya Statüsü" imza altına alındı. Türk Devletleri Teşkilatı’na üye yüksek mahkemeler arasında hukuki iş birliğini kurumsallaştıracak olan "Antalya Statüsü"ne ilişkin metne nihai hali Antalya’da verildi. Statüye, Türkiye adına Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ve Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’in yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yüksek mahkeme temsilcileri imza attı.
6-7 Mayıs 2025 tarihlerinde Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Yüksek Mahkemeleri Konferansı, üye ülkelerin yüksek yargı organlarını bir araya getirdi. Konferansa, Türkiye’yi temsilen Yargıtay ve Danıştay başkanlarının ev sahipliğinde; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yüksek mahkeme başkanları ile üst düzey yargı mensupları katıldı.
Etkinlikte, Türk dünyasının ortak hukuki meselelerdeki tecrübe paylaşımı, yargı alanındaki iş birliğinin kurumsallaştırılması, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, insan hakları ve dijitalleşmenin yargıya etkisi gibi çok sayıda başlık masaya yatırıldı.
"Adalet anlayışımız ortak bir paydada buluşacak"
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Türk devletlerinin ortak tarih, dil ve kültür bağlarına işaret ederek, yüksek yargı kurumları arasında kurumsal bir iş birliği ağının kurulmasının tarihi bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Kerkez, "Bizler aynı yıldızın altında doğmuş, aynı göğe bakarak dua etmiş milletlerin evlatlarıyız. Ortak bir geçmişi, dili, kültürü ve medeniyeti paylaşan, kardeşliği miras kabul eden devletlerin yüksek yargılarını temsil ediyoruz. Bu nedenle Türk devletleri arasındaki iş birliğini yargı alanında da taşımayı tarihi bir görev olarak kabul ediyor, konferansımızda sizleri misafir etmekten onur duyuyorum" diye konuştu.
Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomi, gümrük, turizm, eğitim ve sağlık gibi birçok alanda yürüttüğü faaliyetlere dikkat çekerek, yargı alanındaki iş birliğinin de bu çerçevede kurumsallaşmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Kerkez, "Yüksek mahkemelerimiz arasındaki düzenli, sürekli ve karşılıklı görüşme ve diyalog ile ortak faaliyetler sayesinde birbirimize büyük katkılar sağlayacağımıza yürekten inanıyorum. Şuşa Deklarasyonu’nun öncülük ettiği bu süreçte dün yüksek mahkemelerimizin değerli temsilcilerinin uzlaşısı ve çalışması ile konferansa ilişkin statü belgesine nihai hali verilmiştir. Bu statüye Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan yüksek mahkemeleri olarak atacağımız imzalarla gönüllerimizdeki iş birliğinin bir kez daha pekişecek olmasından büyük mutluluk duyuyorum" dedi.
Yargıtay Başkanı, Türkiye’de istinaf sisteminin 2016 yılında uygulanmaya başladığını hatırlatarak, "Yargıtay, 157 yıllık geçmişi ve kurumsallığıyla özel hukuk ve ceza hukukunda doktrine esas içtihatlar oluşturmaktadır. Bu gelişme ile yüksek mahkeme olarak yargılamayı sonlandıran Yargıtay’ın içtihat mahkemesi sıfatı daha da güçlenmiştir" ifadelerini kullandı. Kerkez, "İnanıyorum ki aynı destanlarla büyüyen, aynı türkülere kulak veren ortak hafızamız, sadece kalbimizi değil, adalet anlayışımızı da ortak bir paydada buluşturacaktır" şeklinde konuştu.
"Danıştay, hukuk devletinin temel taşıdır"
Konferansta konuşan Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ise, Türk milletinin kadim hukuk geleneğine vurgu yaparak, ortak bir geçmişe ve değerlere sahip Türk dünyasının bu mirası gelecek kuşaklara taşıyacak hukuk yapıları kurmakla yükümlü olduğunu ifade etti. Yiğit, "Bugün devletlerimiz, Türklüğün zengin tarihini ve kültürel mirasını farklı coğrafyalarda yaşatmakta; ülkeler arası daha güçlü bağların tesisi ve ortak bir geleceğin inşası için birlik ve beraberlik içinde yeniden bir araya gelmiş bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Zeki Yiğit, 2021’de İstanbul’da gerçekleştirilen zirvede teşkilatın adının Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildiğini ve Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’nin kabul edildiğini hatırlattı. Bu belge kapsamında ulaşımdan enerjiye, ortak alfabe oluşturulmasından dış politikada iş birliğine kadar birçok alanda olduğu gibi yargı alanında da ortak hedefler belirlendiğini ifade etti.
Yiğit, şöyle devam etti:
"Danıştay, anayasal bir kurum olarak yüksek idare mahkemesi sıfatıyla ilk derece idare ve istinaf mahkemelerince verilen kararların son inceleme merciidir. Kanununda gösterilen belli davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. İçtihat merci rolüyle temel hak ve özgürlükler konusunda istikrarlı ve entelektüel içtihatlar vermekte, hukuk devleti ilkesinin etkili şekilde uygulanmasını temin için adaletin terzi görevini sürdürmektedir."
Konuşmasında Osmanlı’dan bugüne hukuk sisteminin gelişimine değinen Yiğit, Türk milletinin yazılı olmayan kadim hukuk anlayışına dikkat çekerek, Kutadgu Bilig’den şu ifadeleri aktardı:
"Adâlete istinat eden kanun, bu göğün direğidir; kanun bozulursa gök yerinde duramaz. Zulüm yanar ateştir, yaklaşanı yakar; kanun sudur, akarsa nimet yetişir."
Yiğit ayrıca, üye ve gözlemci ülkelerle yapılacak ortak çalıştaylar, hâkim değişim programları, sempozyumlar ve bilgi paylaşımı gibi faaliyetlerle, karşılıklı tecrübe aktarımının yargı sistemlerinin gelişimine büyük katkı sunacağını belirtti. Bu kapsamda "Türk Devletleri Teşkilatı Yüksek Mahkemeler Ağı"nın kurulmasına yönelik görüş ve temennilerini de katılımcılarla paylaştı.
İmzalar Antalya’da atıldı: Yüksek Mahkemeler arasında yeni dönem
Konferansın açılış oturumunun ardından, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye yüksek mahkemeler arasında hukuki iş birliğini kurumsallaştıracak olan "Antalya Statüsü"ne ilişkin metne nihai hali verildi. Statüye, Türkiye adına Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ve Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’in yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yüksek mahkeme temsilcileri imza attı. Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, konuşmasında bu süreci, "Şuşa Deklarasyonu ile tohumu atılan ve bugün Antalya Statüsü ile toprak üstüne çıkıp filizlenen bu iş birliği ve birlikteliğimizin ulu bir çınar haline geleceğine inancım tamdır" sözleriyle tanımladı.
İmza için tarafların uzlaştığı metinle birlikte, yüksek mahkemeler arasındaki dayanışma ilk kez kurumsal çerçeveye oturtulmuş oldu. Açılış oturumunun ardından çekilen aile fotoğrafı ile konferansın resmi bölümü tamamlandı.